12 Aralık 2018 Çarşamba

Gaziantep - I

Gaziantep 1. Gün
Merhabalar, gezemeyeli ve yazamayalı hayli zaman oldu sanırım. Daha önce de Gaziantep hakkında yazmak için bir taslak oluşturmuşum. İkinci ziyaretimi de yaptıktan sonra artık üzerine yazmak şart oldu :)



  Gaziantep'e yaptığım iki gezide de uçak ile ulaşım sağladık. İlkinde Havaş'a binerek şehir merkezindeki Havaş duraklardan birinde inmiştik. İkinci ziyaretimde ise daha kalabalık olduğumuzdan taksi tercih ettik. 2018 sonu Havaş biletleri 10 tl iken şehir merkezine ulaşım için taksimetre 75 tl yazdı. Havaş durak ve kalkış saatlerine buradan ulaşabilirsiniz.



  Şehir merkezine geldikten sonra ise iki gezimde de yaklaşık olarak aynı güzergahı izledik. İlk olarak Tostçu Erol'da yediğimiz tost ile güne başladık. Gaziantep ziyaretlerinin en önemli detayı benim açımdan porsiyonları bölüşmek oldu hep :) Böylelikle daha çok çeşit tadabilme imkanı bulduk. Tostçu Erol'da yediğim iki tostta da aman aman unutulmaz bir haz yaşadığımı söyleyemem. Fakat ortamı beni nedense kendine çekiyor ve giden herkese uğramasını tavsiye edebilirim. (İstanbul'dan Gaziantep'e gelip tost mu yiyeceksiniz diyen yerli halka da hak vermiyor değilim tabi.) 

  
  Daha sonrasında ilk gezimde tatma imkanı bulamadığım ciğeri yemek üzere hızlı adımlarla Ciğerci Mustafa'nın yolunu tuttuk. Burada söylemek istediğim kritik nokta da şu olacak, Gaziantep'te ünlenmiş çoğu yerin birden fazla şubesi var. Ünlendikleri eski dükkanları genelde orjinalliklerini korurken şehrin farklı yerlerine de daha modern şubeler açmışlar. İnternetten aratarak buralara gitmeye çalıştığında ise her zaman bütün şubelerin adı çıkmayabiliyor ve siz yanlışlıkla orjinal dükkan yerine kendinizi yeni açılmış modern şubesinde bulabiliyorsunuz :) Bizim Ciğerci Mustafa örneğinde yaşadığımız tam da olarak bu oldu :)



Ciğerci Mustafa Orijinal Şube
Ciğerci Mustafa Orijinal Şube


Ciğerci Mustafa Yeni Şube

Ciğerci Mustafa Yeni Şube



  Ciğer Mustafa'da ciğerimizi yedikten sonra Dürümcü Recep, Kebapçı Halil Usta ve Zeugma müzesi için yola çıktık. Zeugma müzesi şehir merkezinin biraz dışında kalıyor. Tren yolunun altından geçerek şehir merkezine pek de benzemeyen, zaman zaman güvende değilmişsiniz hissi veren kısma geçmeniz gerekiyor. Bu kısımda ise bilinmesi gereken en önemli nokta Kebapçı Halil Ustanın pazar günleri kapalı olduğu, diğer günler ise erken saatte kapattığı. O nedenle cumartesi günü uçaktan iner inmez Kebapçı Halil Usta yollarına düştük. Güzergahımız üzerindeki Dürümcü Recep Ustada dürümümüzü yedikten sonra Kebapçı Halil Usta'ya geçtik. Önceden de söyleğim gibi dürümü de yarım yemeyi tercih ettik :) Gaziantep'in nohut dürümü tahminimden çok daha başarılı. Gelenler mutlaka tadına bakmalı. Dürümcü Recep içinse mekanın temizliği konusunda çok iyi şeyler söyleyemeyeceğim.





  İlk gezimde Halil Usta'yı açık yakalayamadığımdan bu gezimde ilk duraklarımdan biri Halil Usta oldu. Aşırı et tutkunu biri olmadığım için en çok salatasını beğendiğimi söylemeden geçemeyeceğim. Hayatımda yediğim en güzel salataydı sanırım. Porsiyonları ise ortaya 3 çeşit kebabı yarımşar porsiyon şeklinde getiriyorlar. Gaziantep genelinde fiyatların biraz tuzlu olduğunu söyleyebilirim. 










*Giriş fotoğrafı: https://gezimanya.com/gaziantep




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...