Konjic Kasabası
Sarajevo’da
bir günü geçirdikten sonra Mostar’a doğru yola çıkıyoruz. Planlarımızda Hersek
yolu üzerinde olan Konjic Kasabasına uğramak var. Bu kasaba yine bir Osmanlı
mirası. Devrin padişahı sultan dördüncü Mehmed tarafından yaptırılmış ve Bosna
ile Hersek’i birbirine bağlamış. Osmanlı Döneminde Saraybosna’dan yola çıkıp
Mostar’a doğru yol alan akıncılar, burada dinlenirmiş. Bu nedenle kasabanın
ismi ‘’atların dinlendiği yer’’ anlamına gelen Konjic olmuş. Köprü 1945’te
Almanlar tarafından hasara uğratılıyor, 2005’te TİKA tarafından bu harika
görüntüsüne tekrar kavuşturuluyor.
Kuş cıvıltıları, Neretya Nehri’nin sessiz
sessiz akışı, Tophane benzeri minik cumbalı evleriyle tam bir Osmanlı şehri.
Buranın Osmanlı kokmasının tek sebebi bu değil, Hristiyanlarla Müslümanların
dostluk ve adalet içinde yaşadığı tek Bosna-Hersek bölgesi aynı zamanda. Bu
yüzden yeşili ve sükuneti ayrı güzel.
Poçiteli Kasabası
Konjic
kasabasını biraz gezdikten sonra tekrar yola koyuluyoruz. Türk köyü olan Poçiteli kasabasına varıyoruz.
Osmanlılar bu Pocitel’i 1444 ‘te feth etmiş. 1961’ de ‘’Drina Köprüsü’’ ile
Nobel edebiyat ödülü almış olan Ivo Andric, Pociteli için ‘taşlı şehir’ diyor,
Boşnaklarda Taşkent. Şehir neretva nehrinin kıyısına dağın eteğine kurulmuş.
Tüm binalar, sokaklar, evler taştan yapılmış. Evlerin çatıları bile taştan.
Pociteli
Osmanlı’nın Adriyatik’e doğru geldiği son nokta. Osmanlı bu köyden daha ileri
gidememiş. Şimdi ise kimse yaşamıyor. Kollarındaki sepetlerde kuru kayısı,
incir, yaban mersini gibi meyveler satan bir iki satıcı teyze ve hediyelik eşya
satan iki dükkana rastlıyoruz.
Osmanlı’dan
kalan cami ise dimdik ayakta. Köyde bir de ortaçağdan kalma görkemli bir kale
var. Burada biraz gezdikten sonra Blagaj köyüne hareket ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder